Çarşamba, Şubat 07, 2007

Sıkı disiplin, çocukları başarısızlığa götürüyor


KOCAELİ (İHA) - Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde, Anadolu Sağlık Merkezi'nde (ASM) görev yapan Uzman Psikolog Sevil Usanmaz, sıkı disiplin altında yetiştirilen çocukların gerçek başarıya ulaşamayacaklarını söyledi.

ASM'de görevli Uzman Psikolog Sevil Usanmaz, sömestr tatilinin bitmesine ve ikinci eğitim döneminin başlamasına az bir zaman kaldığını belirterek, çocukların yeni eğitim dönemine şimdiden hazırlanması gerektiğini ifade etti. Yarı yıl tatilinin, çocuklara 4.5 ay süren ilk dönemin bittiğini müjdelediğini vurgulayan Usanmaz, "İlk dönem, sınavlar, ödevler, ek dersler, dershane ve çeşitli aktivitelerle, son derece yoğun geçerek sona erdi. Hem çocuklar hem de anne ve babalar gerçekten çok yoruldu. Çocuklar, 'Yaşasın yarı yıl tatili geldi' diye sevinirken, karne telaşına da düştü. Çocukların fiziki, zihni ve psikolojik olarak dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Karneleri nasıl olursa olsun bir süre dinlenmeleri gerekir. 15 günlük yarı yıl tatilinin özellikle ilk haftasının dinlenerek geçirilmesi, yeterince iyi uyumaları, beslenmeleri, arkadaşlarıyla vakit geçirmeleri, sinema ve tiyatroya gitmeleri, büyükanne ve büyükbaba ziyaretleri yapmaları gerekir. Tatil süresince, sabah ya da akşam yatmadan önce okunan bir hikaye kitabı çocukların dinlenmesinde önemlidir" dedi.

Tatilin ikinci haftasının ise yeni eğitim dönemine hazırlanmakla geçirilmesinin, çocuğun başarısında rol oynadığının altını çizen Usanmaz, "İkinci haftada, okul ödevlerinin yapılması ve zayıf olan derslerin tekrarı, yeni konuların gözden geçirilmesi, ikinci döneme hazırlık olacağı gibi, derslerin daha kolay öğrenilmesi ve başarının artmasına yardımcı olacaktır. Ancak ödevler ve dersler yapılırken tatilde olduğumuz da unutulmamalıdır. Gereğinden fazla yüklenmeler, beklentiler çocuklarda bıkkınlık ve çaresizlik duygularını arttırmakta, derslere karşı olumsuz tutum, öğrenmeye karşı direnç ve inatlaşmaya sebep olur. Karnesinde zayıfı olan çocuğa kötü davranmak, fiziki şiddet ve dayak, ceza, sevdiği şeylerden mahrum bırakmak, oyuncak, giysi, televizyon seyrettirmemek, odaya kapatmak, hakaret etmek ve aşağılamak gibi durumlar, çocuk ruh sağlığını son derece olumsuz yönde etkiler. Çocuğu diğer arkadaşlarıyla kıyaslamak, karşılaştırmak özgüveni olumsuz etkilemekte, çocuğun güvensiz, içe dönük, öfkeli olmasına sebep olmaktadır. Çocuğu kendisiyle karşılaştırmak en doğrusudur. Çocuklar kaç yaşında olusa olsun, onlarla konuşabiliriz. Ve aslında çocuklar sorunlarını ve çözüm yollarını da bilirler" şeklinde konuştu.

Öğrenmede ödüllendirmenin de çok önemli olduğunu vurgulayan Usanmaz, şunları kaydetti:
"Ödüllendirme, manevi ödül, takdir ve beğenme şeklinde olursa, başarıyı olumlu yönde etkiler. Maddi ödül ve vaatler öğrenmeyi tam tersine olumsuz yönde etkilemekte, bir süre sonra ebeveyn ve çocuk arasında inatlaşma ve çekişmeye sebep olmaktadır. Çocuklarda görev bilinci, sorumluluk gibi duyguların gelişebilmesi için maddi ödül, manevi ödülün peşinden gelmelidir. Sıkı disiplin altında yetiştirilen çocuklar, gerçek başarıya ulaşamazlar. Beden ve ruh sağlığı birlikte iyi olursa başarıdan söz edebiliriz. Mutlu, huzurlu, kendini seven, hatalarını kabul eden, hatalarını düzeltmek için çaba gösteren, sorumluluk alabilen, destek ve yardım isteyebilen çocuklar başarılı olurlar. Çocuğun yeteneklerini, ihtiyaçlarını, kapasitesini, ve gelişim seviyesini dikkate almayan sıkı disiplin, başarıya değil başarısızlığa yol açar. Çocuk eğitiminde ve öğretiminde sınırlar vardır. Sınırlar çocuğun okul öğrenmesi ve sosyal öğrenmesinde gereklidir. Katı disiplin yerine sınırlardan ve sorumluluklardan söz edebiliriz. Bunun için de çocukların amaçlar edinmesi ve hedefler koyması istenebilir. Çocuğun kendi özdenetimini sağlayabildiği, sevgi ve destekle ulaşılan başarı sürekli olacak ve hayatın her aşamasında devam edecektir."

Hiç yorum yok: